Sabah güne?i New York'un sokaklar?n? ayd?nlat?rken, Grace lüks arabas?n?n direksiyonuna ge?ti. ?nünde ?nemli bir yat?r?m toplant?s? vard?. Kafas? hala vitrindeki zarfla me?guldü ama bu dü?ünceleri bir kenara itmeye ?al??t?. Kontrol elindeydi. Her zaman oldu?u gibi.

  Ama o gün... her ?ey farkl?yd?.

  ?ehirden biraz uzakla?an yolda, araban?n sol arka lasti?i aniden patlad?. Direksiyon hakimiyetini yitirip kenara ?ekti?inde, ne oldu?unu anlamaya ?al???rken arkas?ndan h?zla yakla?an iki maskeli figür arabaya y?neldi. Cam? k?rmalar?na f?rsat kalmadan kap? a??ld?, biri koluna girdi, di?eri g?zlerini ba?lad?.

  Ba??racak zaman? yoktu.

  Grace'in vücudu refleksle dirense de, e?itimli olduklar? belliydi. K?sa sürede bir arac?n arka koltu?una yerle?tirildi, elleri kelep?elendi. Karanl?kta ge?en yar?m saatlik bir yolculu?un ard?ndan ara? durdu. So?uk metal bir kap?n?n g?c?rt?s?yla i?eri girdiler. Yo?un bir mazot, pas ve nem kokusu... bir hangard? buras?.

  G?zleri a??ld???nda, kar??s?nda tak?m elbiseli, yüzünde maskeye benzer siyah bir g?zlük olan biri duruyordu. Ard?nda iki sessiz figür bekliyordu.

  "Grace Whitmore," dedi adam. "Seninle ?zel bir mesele hakk?nda konu?aca??z."

  Grace, ba??n? kald?rd?. Sesi titremiyordu ama g?zleri ?fkeyle parl?yordu. "Beni ka??rmak, konu?man?n zay?f bir yolu."

  This tale has been unlawfully lifted from Royal Road. If you spot it on Amazon, please report it.

  Adam, hi? istifini bozmadan devam etti:

  "Ofisindeki zarfa gereken dikkati g?sterdi?ini biliyoruz. Bu sadece bir uyar?yd?. Ama ?imdi... ciddi bir teklif var."

  Bir ekran a??ld?. Haber kanallar?nda d?nen iddialar, yolsuzluk belgeleri, sahte ?irket raporlar? ve Grace'in ad?. G?zleri dondu.

  Adam konu?tu:

  "Bu su?lamalar?n ilk b?lümüydü. Devam? haz?r. Elimizde belgeler, tan?klar, itiraflar... New York'un en tehlikeli cezaevinde y?llar ge?irebilirsin. Ya da..."

  Derin bir sessizlik. Ard?ndan:

  "Bizim i?in ?al???rs?n. Senden istedi?imiz ?ey, ba?ka bir ger?ekli?i ke?fetmek. Biz, dünya düzenini g?lgelerden y?neten bir yap?y?z. Sana ihtiyac?m?z var ?ünkü sistemin i?ini senden daha iyi bilen yok."

  Grace, di?lerini s?karak aya?a kalkt?. Kelep?eleri ?oktan ??kar?lm??t?.

  Bir süre sessizlik oldu. Grace, i?inde bulundu?u karanl?k hangarda g?zlerini yere dikmi? halde, y?llar?n? verdi?i ?irketini, in?a etti?i imparatorlu?u ve bu u?urda feda etti?i her ?eyi dü?ündü. Hayat? boyunca kontrolü hep elinde tutmu?tu ama ?imdi ipler bir ba?kas?n?n elindeydi. Ya teslim olacak ya da bu oyunu kendi lehine ?evirecekti.

  Belki de bu teklifi kabul etmek, i?inde bulundu?u durumdan ??kman?n tek yoluydu. Belki bu g?rev s?ras?nda deliller toplayabilir, üzerindeki su?lamalar? ?ürütebilir, hatta arkas?ndaki ger?ekleri a???a ??karabilirdi.

  Derin bir nefes ald?. Sonra ba??n? kald?rd?, kar??s?ndaki adam?n g?zlerinin ta i?ine bakt?. Sesi net, kararl? ve so?uktu:

  "Teklifi kabul ediyorum," dedi. "Ama unutmay?n... Ben bir k?pek de?ilim. Tasma takmam. Bu oyunu oynar?m, sizin i?in. Ama bir gün... bunun hesab?n? da size sorar?m."

  Adam gülümsedi.

  "Zaten senden bekledi?imiz de bu."

  Grace'in g?zlerine karanl?kta yanan bir ate? yerle?ti. Bu, onun y?k?ld??? de?il... yeniden do?du?u and?.